Akşam saat 16:00 Mavişehir Mavibahçe önü, 16:10 Bostanlı İskele önü, 16:20 Karşıyaka Anıt , 16:30 Girne Yunuslar Mavikule, 16:35 Girne Mevlâna Camii otobüs durağı önü, 16:40 Girne MC Donald’s karşısı, 17:00 Alsancak Lozan Fuar kapısı önü, 17:15 Üçyol Pizza pizza Önü, 17:25 Susuz dede durak, 17:35 Üçkuyular Meydan Pamukkale yazıhaneler önü, 18:00 Bornova E.Ü.H. önünden hareket ediyoruz. Turgutlu, Salihli, Kula, Uşak, Afyon, Ankara üzerinden Amasya'ya doğru yolculuğumuz başlıyor. Sungurlu’da vereceğimiz kahvaltı molası sonrası Şehzadeler Diyarı Amasya’ya doğru ilerliyoruz. Osmanlı dönemi devlet idaresinin staj yeri olarak kullanılan bu şehir, bir vadi içerisinde süslenmiş bir anıt misali Yeşilırmak ile hem beden olmuştur. Bu tarihi bölgenin tüm izlerini bir koleksiyon şeklinde barındıran Amasya Müzesi şehirdeki ilk durak noktamız oluyor. Arkeoloji, Etnografya ve Mumyalar Müzeleri’ni tek çatı altında barındıran müzemizi deneyimli rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Gezimize devam ederken Amasya’ya en çok eser bırakmış olan padişah II. Beyazıt’ın yaptırmış olduğu  Beyazıt Külliyesi’ni de geziyoruz ve Amasya’dan yolu geçmiş Osmanlı devlet büyükleri için hazırlanmış  Şehzadeler Parkı’nı gezerek, Yalı Boyu Evleri’ni fotoğraflama imkânı buluyoruz. Kesme taştan zemine oturtulmuş ahşap bedenli tarihi Amasya Evleri, 19. Yy’dan bugüne Yeşilırmak boyunca yaşanmışlıkları ile bize tarihten kesit sunmaktadırlar. Amasya dediğimiz zaman akla gelen başka bir değer topluluğu da Amasya Kaya Mezarlarıdır. Harşena Dağı’nın güney eteklerine, kalkerden kayalara oyularak yapılmış olan Kaya Mezarları, Amasya’yı İÖ.333’den İÖ.26’ya kadar başkent olarak kullanan Pontus Krallarına aittir. Bu tarihi yapıları ırmak karşısından fotoğrafladıktan sonra, Amasya Kalesi’nin alt kısmına konuşlanmış eski bir Amasya Konağı olan Hazeranlar Konağı’nı ziyaret ediyoruz. Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa'nın defterdarı Hasan Talat Efendi tarafından yaptırılmış bu tarihi Osmanlı Konağı, Hatuniye Mahallesi'nde Yeşilırmak’a komşu sur duvarları üzerinde konuşlanmıştır. Gezimiz sonrası öğle yemeği molası vermek üzere yörenin lezzetli, geleneksel yemeklerini çağa rağmen değiştirmeyen restoranımıza gidiyoruz. Öğle yemeği sonrasında bu tarihi şehri geride bırakarak Suluova, Havza, Kavak üzerinden, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizi kurtuluşa ulaştırmak için attığı ilk adıma şahit olan Samsun’a ulaşıyoruz. İlk durağımız 1931 yılında Samsunluların atamıza bir vefa borcu olarak Avusturya’lı heykeltıraş Henrich Krippel’e yaptırdığı Atatürk Heykeli olacak. Fotoğraf molası sonrası Kahraman Bandırma Vapuru’na ulaşıyoruz. Anlatım ve serbest zaman sonrası keyifli günümüzü sonlandırarak Samsun’da otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Hoteli: Samsun Hampton By Hilton Hotel

Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrası otobüsteki yerlerimizi alıyoruz ve rotamızı Giresun’a çeviriyoruz yakın tarihimizin bir parçası, Millî Mücadelenin önemli isimlerinden Topal Osman Ağa’nın Mezarının da içinde bulunduğu Giresun Kalesi (Panoramik), diğer tarafımızda ise Karadeniz bölgesinin tek adası olan Giresun Adasını (Panoramik) görerek Karadeniz’in incisi Trabzon’a, sahil yolu üzerinden Trabzon-Akçaabat’a ulaşıyoruz. İlk durağımız Karadeniz’in en tanınmış köftecisi Meşhur Akçaabat Köftecisi Nihat Usta olacak. Trabzon’a hareket ediyoruz, yol boyunca manzarasıyla muazzam tarihiyle büyüleyen kenti seyrederek, Soğuksu semtine çıkıyoruz. Atatürk’ün, Trabzon ziyareti sırasında hayranlık duyduğu, daha sonra da kendisine hediye edilen  Atatürk Köşkü  geziyoruz. Atamızı yâd ediyoruz. Ulu Önderimizin vasiyetinin ikinci yarısını yazmasıyla önem arz eden köşkün tarihçesini rehberimizden dinleyip, unutulmaz anılar biriktiriyoruz. (Atatürk Köşkü Restorasyonda olduğu için tur tarihinde kapalı olması durumunda dışarıdan fotoğraflama ve görme imkanı bulacağız.) Trabzon El Sanatları içerisinde yer alan ve Kazaz Türkler'inden bölgeye miras kalan Kazaziye Gümüş Örme Sanatı'nı tanıyıp yakından görmek için Kazazi Gümüş Atölyesi'ne uğruyoruz. Burada yetkin kişilerden dinleyeceğimiz bilgiler doğrultusunda dileyen misafirlerimiz alışveriş yapabilirler. Daha sonra otobüsteki yerlerimizi alıyoruz ve rotamızı ülkemizin ve Karadeniz Bölgesinin en önemli tarihi ve turistik gezi alanlarından olan Sümela Manastırına çeviriyoruz. Trabzon’un Maçka İlçesi'nin Altındere vadisine hâkim Karadağ’ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine kurulmuş olan Sümela Manastırı, halk arasında "Meryem Ana" adı ile anılır. Vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan yapı, bu konumuyla manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüştür. Rehberimiz eşliğinde yapacağımız gezi sonrasında Maçka’da bulunan otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Hotel: Büyük Sümela Hotel

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında yeni keşiflere merhaba diyoruz. Rotamızı Karadeniz'in en önemli sanatlarından olan Sürmene Bıçak Sanatını görmek için Sürmene'ye çeviriyoruz. Burada yapılacak sunum ve anlatım sonrasında vereceğimiz zamanla dileyen misafirlerimiz alışveriş yapabilirler. Ardından ise Karadeniz'in başta gelen tarım ürünü çayın, soframıza gelene kadar geçirdiği süreçleri yerinde görmek için Çay Fabrikası’nı ziyaret ediyoruz. Buradaki ziyaretimiz sonrasında Öğlen yemeği Fırtına vadisindeki yöresel lezzetlerin sunulduğu restorana ulaşıyoruz. Kırmızı benekli alabalık &Karalahana sarması &Muhlama&Kuymak&Turşu kavurma ve laz böreği... Alacağımız yemekle beraber Dileyen misafirlerimiz Fırtına deresi üzerinde Zipline yaparak eşsiz doğada adranalin dolu zamanlar geçirebilirler. Akabinde Çamlıhemşin’de bizleri bekleyen minibüslerde yerlerimizi alıyoruz ve muhteşem bir tura başlıyoruz. Dolmuşlarımızda yerlerimizi alarak Fırtına vadisini oluşturan önemli vadilerden olan Çat Vadisi’ne giriş yapıyoruz. İlk olarak Ortan Köyü’nden geçerek SEVDALUK dizisi ve diğer birçok yapımın çekimlerinin de yapıldığı ve eski adı Çinçiva olan Şenyuva Köyü’nü görüyoruz. Burada vadi içerisinde bulunan ünlü Şenyuva (Çinçiva) köprüsünde vereceğimiz fotoğraf molası ile bölgenin en yaşlı konakları olan Fırtına Konaklarını da görerek Çat Vadisi’nin vahşi doğasında yükselen Zilkale'ye doğru yola çıkıyoruz. Bu bölgede ülkemizin en Tarihi Karadeniz Konakları'nı görerek Çat Vadisi’nin el değmemiş doğasında yükselen Zilkale'ye doğru yola çıkıyoruz. Zilkale’nin Kartal Yuvasını andıran görüntüsüne hayran kalacaksınız. Deniz seviyesinden 750 mt, Çat Deresi’nden ise 100 mt. yükseklikte bulunan Zilkale manzarasında benzersiz fotoğraf karelerine ulaşabilirsiniz. Güzel dakikaların ardından daha da yukarı tırmanıp, muhteşem manzarası ve yazı kışa çeviren serinliğiyle ünlü Meşe Deresi'ne ve Palovit Şelalesi’ne ulaşıyoruz. Metrelerce yüksekten dökülen şelalenin debisinden saçılan su partikülleri ile yaşayacağımız hoş dakikaların ardından minibüslerimize binerek Çamlıhemşin’e geri dönüyoruz. Daha sonra doğal güzelliği ile çok yankı getiren önemli yaylalardan olan Huser Yaylası’na doğru minibüslerimizle yola koyuluyoruz. Derin vadiler, şelaleler ve akarsular eşliğinde yaylaya vardığımızda eşsiz bir manzara bizleri bekliyor olacak. Bulutların üzerinde olacağımız yaylada, bulut denizi diye adlandırılan tepenin üzerine çıkarak dileyen misafirlerimiz salıncağa binebilir yahut unutulmaz manzarada kahvelerini içebilirler. Minübüslerizle dönüş yoluna geçerek Ayder Yaylası'na varıyoruz. Dünyaca ünlü yaylada, Kalegon Vadisi içerisinde bulunan Gelintülü Şelalesi'nin eşsiz güzelliğini fotoğrafladıktan sonra geleneksel yayla şenliklerinin yapıldığı ve horonların edildiği Şenlik Düzü'ne ulaşıyoruz. Burda vereceğimiz zamanla yayla manzarasında güzel hatıralar bırakıp fotoğraflar çekebilirsiniz. Ardından Fırtına Vadisindeki doğa manzaralı otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. Konaklama Hoteli: Ayder Oris Green Otel

Sabah otelimde alacağımız kahvaltı sonrasında, Artvin ilçeleri üzerinden Sarp Sınır Kapısı’na ulaşarak. Gürcistan’ın Adjara Özerk Bölgesi Başkenti Batum’a gerekli işlemler sonrası giriş yapıyoruz. Öncelikli olarak Havari Saint Mathias’ın da mezarının içerisinde bulunduğuna inanılan Gonio Kalesi’ni aracımızdan panoramik fotoğraflayarak Çoruh Nehri üzerindeki Gonio Köprüsü’nden geçerek şehre ulaşıyoruz. Yakın tarihlerde adından söz ettiren Batum ili gelişmeye ve değişmeye devam ederken kat ettiği yola şahitlik ediyoruz. Şehir gezimize Piazza Meydanı’ndan başlıyoruz. Venedik’te bulunan St. Sebastian meydanına benzerliği ile dikkat çeken meydan, mimarisiyle yabancı turistlerin ilgi odağı olmayı başarmış. Buradaki gezimiz ardından Yunan mitolojisinde yer alan, Altın Postun hikâyesine konu edilmiş olan, Medea Heykeli’ni görüyoruz. Kamu kurum ve kuruluşların merkezi binalarını da görerek Tiyatro Meydanı’na ulaşıyoruz. Orjinalini İtalya’nın Bologna şehrinde görebileceğimiz Poseidon Çeşmesi’ni ve Tiyatro Binası’nı gördükten sonra Park Batumi’de vereceğimiz serbest zamanla dileyen misafirlerimiz alışveriş yapabilir. Bambu Bahçesi’ni görebilir yahut Batum Plajı’nı fotoğraflayabilir. Verceğimiz serbest zaman sonrasında toplanarak çıkış işlemleri sırasında freeshop alışverişi yapabilirisiniz. Ardından otobüsümüzle buluşarak Kemalpaşa-Hopa üzerinden Borçka’ya hareket ediyoruz. Karadenizin en güzel dağ gezilerinden biri olan KARAGÖL turumuz başlıyor (ekstra). Gizemi ve güzelliği ile yeşilin bin bir çeşit tonunu görerek 1650 metre zirveye ulaşıyoruz. Burada Karadeniz bitki örtüsünün en güzel örneklerinden birini göreceğiz. Klaskur Deresi’nin önünü kapanmasıyla oluşmuş bir doğa harikası Karagöl’de göl kenarında çayımızı yudumlarken güzel manzaranın tadına doyamayacaksınız. Geçireceğimiz serbest zamanla dileyen konuklarımız göl etrafında manzaralar eşliğinde yürüyüş yapabilirler. Ardından minibüsteki yerlerimizi alıyoruz. Borçka'ya dönüşe geçiyoruz ve otobüsteki yerlerimizi alıyoruz. Keyifli Gezimiz sonrasında otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Hoteli: Arhavi Resort Hotel

Sabah kahvaltımız ardından Arhavi üzerinden, Karadeniz’in derin ve zengin bitki örtüsüne sahip vadilerinden olan Kamilet Vadisi’ne ulaşıyoruz. Minibüslerimizle (ekstra) gerçekleştireceğimiz yolculukla, Osmanlı döneminde İpek Yolu güzergahının bölgedeki can damarını oluşturan ve taştan örülmüş Tarihi Çifte Köprü’leri görüp vereceğimiz fotoğraf molası ve rehberimizi anlatımı sonrasında Lazcada; Hissedar anlamına gelen mençu kelimesinden ismini almış olan Mençuna Şelalesi’ne ilerliyoruz. Patika dar yollardan yapacağımız yürüyüşle eşsiz bir doğa harikasını göreceğiz. Suyun debisi ve yarattığı doğal güzellik sizleri hayrete düşürecek. Rize üzerinden Of istikametinde ilerleyerek yönümüzü, güzelliğiyle büyüleyen ve her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan, Uzungöl çeviriyoruz. Göl kenarında vereceğimiz molalarla dileyen misafirlerimiz; yürüyüş, alışveriş yapabilir yahut eşsiz fotoğraflar çekebilirler. Buradaki programımız ardından Fındık Diyarı Ordu’ya ulaşıyoruz. Birçok şaire ilham kaynağı olmuş eşsiz manzaralı Boztepe’ye teleferikle (ekstra) çıkıyoruz, muhteşem manzarayı fotoğraflıyoruz. Dileyen misafirlerimiz fındık alışverişi yapabilirler. Verilen serbest zaman sonrasında otobüsteki yerlerimizi alarak, Ilıca Köyü’ne ulaşıyoruz. Fatsa ilçesi Bolaman bucağına bağlı belde, burada bulunan Sarmaşık jeotermal kaplıca suyundan adını almaktadır. Halkın tamamına yakını fındık çiftçiliği ile geçindiği harika doğa içerisinde yer alan termal otelimizde konaklıyoruz. Konaklama Hoteli: Fatsa Termal & Spa Hotel

Sabah otelimizde yapacağımız açık büfe kahvaltı ardından otobüsteki yerlerimizi alıyoruz ve rotamızı Türkiye’nin Kuzey noktası Sinop’a çeviriyoruz. Karadeniz’in büyüleyen güzelliği eşliğinde Bafra üzerinden Sinop’a ulaşıyoruz. Bir dönem Anadolu’nun Alkatraz’ı olarak nitelendirilen Tarihi Sinop Cezaevi/Kalesi’ni ziyaret ediyoruz. Faal olduğu dönemlerde Sebahattin Ali gibi birçok ünlünün hüküm giymiş olduğu yapıyı rehberimiz eşliğinde gezdikten sonra, limana inerek lezzetleriyle ün yapmış Meşhur Sinop Mantısını tadıyoruz. Dileyen misafirlerimiz meşhur maket minyatür kotralardan satın alabilirler. Rotamızı Kastamonu’ya çeviriyoruz. Dranas geçidinden geçerek Kastamonu’ya ulaşıyoruz. Burada Şerife Bacı Anıtını, Nasrullah Efendi Camiisini, Kambur Köprüyü ve Sürgün Saati görüyoruz. Serbest zaman içerisinde dileyen misafirlerimiz alışveriş yapabilirler. Ardından otobüsteki yerlerimizi alıyoruz ve müze kent Safranbolu’ya hareket ediyoruz. Yıllar içinde gayet iyi korunmuş olan kent, bu yüzden ‘Zamanın Durduğu Kent’ olarak anılıyor. Osmanlı mimarisinin en iyi korunduğu yerlerden biri olarak büyük ihtişamı ile karşımızda duruyor. Coğrafyanın insan ile bütünleştiği, mimarinin yaşama biçimi ile şekillendiği, birer sanat şaheseri sayılabilecek ahşap mimarinin ortaya çıkardığı en güzel kasabalarımızdan biri olan Safranbolu’ya merhaba diyoruz. UNESCO tarafından 1994’te Dünya Mirasları listesine alınan Müze Kenti rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Cinci Hoca Hanı ve Hamamı, Köprülü Mehmet Paşa Camii ve İzzet Paşa Camiini ve Arastaları geziyoruz. Serbest zaman sonrasında otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. Konaklama Hoteli: Bağlar Saray Hotel

Sabah otelimizde yapacağımız açık büfe kahvaltı sonrası otobüsteki yerlerimizi alıyoruz ve  Batı Karadeniz'in en güzel yerleşimlerinden olan Amasra'ya ulaşıyoruz. Bol malzemeli Meşhur Amasra Salatası ve lezzetli Amasra balıklarından oluşan menü ile öğle yemeğimizi aldıktan sonra Fatih Sultan Mehmet'in Çeşm-i Cihan (Dünyanın Gözü) olarak adlandırdığı bu şirin alanda; Kemere Köprüsü, Çekiciler Çarşısı, Panoramik Amasra Manzarası, Amasra Plajı, Fatih Sultan Mehmet Heykeli ve serbest zaman sonrası Egenin incisi İzmir’e rotamızı çeviriyoruz. Güzel anılar biriktirip yeni dostluklar oluşturduğumuz, özel, keyifli, eğlenceli bir Karadeniz Turu’nun daha sonuna geldik. Bursa Çevreyolu'nu takip ederek Balıkesir, Akhisar, Manisa üzerinden İzmir’e ulaşıyoruz.